Prostat, erkekte yardımcı üreme organı olarak görev yapan bir salgı bezidir. Yaklaşık bir kestane büyüklüğündedir. Kalın barsağın son kısmının önünde ve mesanenin (İdrar kesesi) hemen altında yer alır. Prostat, üretra denilen ve idrarı mesaneden penis ucuna kadar taşıyan kanalın başlangıcındaki yaklaşık 3 cm.lik bölümü çepeçevre sarar. Prostat bezi, orgazm sırasında sperm ile karışan, spermin taşınmasını kolaylaştıran bir sıvı salgılar.
Prostatit – Prostat iltihabı 4 şekilde görülebilir :
4. Herhangi bir şikayet olmaksızın prostat sıvısında, menide ya da prostat biyopsisinde yapılan incelemede iltihap hücreleri (lökositler), ya da mikrop saptanması
Akut ve kronik enfeksiyonlara bakteriler neden olurlar, bu nedenle de antibiyotiklerle tedavi edilmeleri gerekir. Bu bakteriler prostata enfekte idrar ile veya kalın barsaktan gelebilir. Prostat iltihabı bulaşıcı bir hastalık değildir. Yani partnerinize geçmez.
Bakteriyel kökenli olmayan prostat iltihabı‘nda ise etken adından da anlaşılacağı üzere bakteriler değildir. Ancak vücudun iltihaplı hastalıklarda salgıladığı savunma hücrelerine idrarda, menide ve prostat salgılarında rastlanmaktadır. Hastalığın sebebi tam olarak bilinmemektedir. Antibiyotikler uzun süreli olarak verilebilir ama etkinlikleri sınırlıdır.
4. grupta anlatılan tipte prostatitin ise klinik önemi şu an için tartışmalıdır. Burada saptanan bulgular, hastada başka bir patolojiye (PSA yükselmesi, kısırlık) neden oluyor ise ya da hastanın başka bir nedenle endoskopik müdahaleye ihtiyacı varsa tedavi uygulanmaktadır.
Prostat enfeksiyonu olasılığını arttıran risk faktörleri nelerdir?
Şikayetler prostatitin tipine göre değişiklik gösterse de genelde görülen şikayetler şunlardır: Ateş-titreme (Akut Prostatitte), sık idrara gitme, idrar yaparken yanma ve zorluk, geceleri sık idrara gitme, akıntı, kasıklarda ve anal bölgeye doğru yayılan ağrı, orgazm sonrası ağrı. Ayrıca prostatite bağlı yoğun yakınmaları olan hastalarda belli dönemlerde, örneğin peniste sertleşme bozuklukları görülebildiği ve prostatit tedavisi sonrası bu yakınmaların düzeldiği bilinmektedir.
Hastalığın tanısında ilk basamak detaylı bir öykünün alınmasıdır. Yakınmaların değerlendirilmesi ile çoğu kez tanıyı koymak mümkün olabilmektedir. Prostatın rektal (makat) yoldan parmakla muayene edilmesi ile çok değerli bilgiler elde etmek mümkündür. Bu muayene geçici bir süre rahatsızlık hissi verebilmekle birlikte, son derece basit ve zararsız bir yöntemdir. Genellikle bu aşamada prostatit tanısını koymak mümkün olabilmektedir. Bazı özel durumlarda rektal yolla prostat masajı yapmak ve idrar yolundan gelen sıvının tetkiki gerekebilir. Ayrıca bu masaj öncesi ve sonrasında ayrı ayrı idrar örnekleri alınarak da tetkik yapılması söz konusu olabilir.
Hayır, oldukça basit ve ağrısız bir işlemdir.
Kesin olmamakla birlikte olabilir, 40 yaştan sonra prostatit ve kanser aynı anda bulunabilir. En önemli nokta özellikle ailesel riski olan kişilerde prostatit tespit edilmesi halinde Total PSA ve Serbest PSA testleri ile yakın takip edilmeleri gereklidir.
Prostatit cinsel temas ile eşime geçer mi?
Hayır. Prostatit cinsel temas ile bulaşan bir hastalık değildir. Ancak hastalığın akut tipinde idrar yolu (Üretra) enfeksiyonu da (Üretrit) prostatite eşlik ediyorsa, bu durumda eşinize bulaşma söz konusu olabilir. Bu durumda doktorunuz sizi uyaracaktır.
Prostatit tedavisinde son dönemlerde yapılan çalışmalar sonucunda ortaya konulan 4 temel tedavi prensibinin uygulanması önerilmektedir :
1. Antibiyotik tedavisi
İltihaba bağlı prostatitlerde uzun süreli antibiyotik tedavisi uygulanır. Hasta kısa süreli antibiyotik tedavisinden ilk zamanlarda fayda görür ancak yakınmaları antibiyotiğin kesilmesi ile yeniden başlar. Bu nedenle akut ya da kronik mikrobik prostatitte antibiyotik tedavisinin 4-6 hafta devam ettirilmesi önem taşır.
2. Alfa reseptör blokörleri
Prostatın yol açtığı tıkanıklıkta prostat bezi yapısında yoğun olarak bulunan düz kas hücrelerinin de rol oynadığı bilinmektedir. Bu ilaçların etkisi bu düz kas hücreleri üzerine olmaktadır. Etkilerinin kısa sürede ortaya çıkması ve kullanıldığı sure içerisinde faydalı olduklarından antibiyotik tedavisinin yanında gerekli görülen hallerde kullanılabilir. Genellikle 3-6 ay sure ile kullanılması önerilir. Günümüzde en çok kullanılan 4 farklı grup ilaç bulunmaktadır. Etkinlikleri farklı değildir. Bu ilaçların yan etkileri (Baş dönmesi, meni miktarında azalma, halsizlik vb.) farklıdır. Hastaya en uygun tedaviye bu yan etkiler göz önünde bulundurularak karar verilir.
3. Spazmın giderilmesi
Özellikle kronik prostatit hastalarında hastaların genital bölgeye uygulanan sıcaktan fayda gördükleri bilinmektedir. Genital sıcak uygulaması amacı ile sıcak oturma banyosu ya da sıcak termofor uygulamaları, muhtemelen pelvik bölge kaslarında da gevşeme yaratarak etkili olmaktadır. Bu uygulamaya rağmen yakınmaları düzelmeyen hastalarda uygulanabilecek diğer bir alternatif yöntem Manyetik Pelvik Taban Stimülasyonu (ExMI) Tedavisidir. Bu tedavi daha çok idrar kaçırma yakınması olan hastaların tedavisinde kullanılmaktaysa da özellikle kronik prostati olan, antibiyotik tedavisi ve alfa reseptör blokeri kullanmasına rağmen tedaviden fayda görmeyen hastalarda spazmı etkili bir şekilde ortadan kaldıran çok etkili bir tedavi yöntemidir.
4. Stresin giderilmesi
Mekanizması tam olarak bilinmemekle birlikte, özellikle kronik prostatit probleminin kişinin hayatında yaşadığı stresli olaylar karşısında alevlendiği gözlemlenmektedir. Bu nedenle hastanın psikolojik desteğe de ihtiyacı olmaktadır. Özellikle Kronik Pelvik Ağrı Sendromunda tedavi bazen mümkün olmamakta, bu durumda yaşam kalitesinin arttırılmaya çalışılması ve şikayetlere yönelik tedaviler uygulanmaktadır. Bu hastalarda hastaya özellikle yakınmaların artmasına neden olabilecek faktörlerden korunma ile ilgili bilgi verilmektedir.
Cinsel hayatınızın düzenli olmasına dikkat ediniz. İlişki esnasında boşalma ihtiyacı olduğunda kendinizi tutmayınız. Vücudunuzu, özellikle ayaklarınızı soğuktan koruyunuz. Özellikle soğuk havalarda her akşam 30 dk. süre ile sıcak oturma banyosu yapınız Denizden, havuzdan çıktığınızda mayonuzu kuru bir mayo ile değiştiriniz Soğuk beton vb. zeminlere oturmayınız Alkollü içkilerden uzak durunuz (özellikle bira, şarap). Kabız kalmayınız. Baharatlı yiyeceklerden uzak durunuz. Uzun süre oturmayı gerektiren seyahatlerden kaçınınız.
Evet görülebilir. Özellikle kronik non-bakteriyel prostatitte tüm tedavi yöntemleri ve koruyucu tedbirlere rağmen hastalık iklimsel değişimlerde, bazen de kişinin stresli dönemlerinde ortaya çıkabilir.