Sertleşme sorunu veya erektil disfonksiyon, bir erkeğin cinsel birleşme için yeterince sert ve uzun süreli bir ereksiyon elde edememesi veya sürdürememesi durumudur. Bu durum, birçok farklı nedenle ortaya çıkabilir, fiziksel, psikolojik veya yaşa bağlı olabilir. Sertleşme sorunu yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir ve ilişkiler üzerinde de ciddi bir etkisi olabilir.
Sertleşme sorunu, erkek cinsel organı olan penisin sertliğinin, cinsel birliktelik boyunca yeterli veya istenen düzeyde olmaması durumudur. Bu sorun cinsel fonksiyon bozukluğu olarak tanımlanır. Sertleşme sorunu kişinin yakınmasıdır, her zaman hastalık veya disabilite (yetersizlik) olarak tanımlanabilecek bir boyutu ifade etmez. Ereksiyon bozukluğu ise tıbbi bir tanıdır, daha net sınırları olan objektif tanı araçları ile saptanan bir düzeyi belirtir. Sertleşme sorununun en ağır hali için ereksiyon bozukluğu tanımı kullanılabilir. Ereksiyon bozukluğu ise, bir cinsel birlikteliğin 1.ilişkisinde dahil vajinal penetrasyonu (koitus) sağlayamayacak düzeyde sertleşme sorununa sahip olunmasına veya sağlanan ereksiyonun ilişki boyunca devam ettirilemeyecek derecede olması durumudur. Bazı hastalarım yaşadıkları sertleşme sorununu şöyle tanımlayabilmektedirler: “Gençliğimde bazı günler 24 saat içerisinde 3-4 kez zorlanmadan cinsel ilişki yaşıyordum ve sertlik sürem oldukça uzundu. Ancak son şu kadar yıldır sertleşme sorunu yaşıyorum, 24 saat içerisinde 1. birlikteliğimden sonra tekrar kolaylıkla sertleşemiyorum, bu yüzden sadece haftada ancak iki gün ve her bir gün sadece 1 kez ilişki yaşayabiliyorum” diye ifade edebilmekte ve bu durum için tedavi alabilmektedirler.
Konumuzun muhatabı olan erkekler için daha açıklayıcı bir örnek vermek gerekirse, bir futbol oyuncusu kariyerinde en yüksek başarıyı 20’li yaşlarında yaşar. Daha sonraki yıllarda her ne kadar tecrübesi artsa da futbol oyunculuğu için gereken performansta olamayacaktır. Ancak bu kişi normal hayatında ortalama günlük işlerini 30’lu yaşlarında da yapmaktadır. Merdiven çıkmak, eşyalarını taşımak, alışveriş veya yürüyüş yapmak gibi gündelik işlerini yapabilmektedir. Özel bir efor gerektiren futbol oynayamama derecesini sertleşme sorunu olarak tanımlamak, günlük işleri de yapamaz duruma gelme disabilite derecesini ereksiyon bozukluğu olarak sınıflamak daha doğru olacaktır.
Sertleşme sorununun nedenlerini anlayabilmek için öncelikle normal, sağlıklı bir penis sertleşmesini etkileyen faktörleri hatırlamamız gerekir. Cinsel uyaranın afinitesi (cazibesi), erkeğin uyarana konsantrasyon ve maruziyet süresi, eşler arası duygusal etkileşim (sevgi-dargınlık), erkeğin özgüveni ve yönetme-iktidar gücü, Optimize Psikojenik durum (Kaygı ve stresten uzak,mutluluk hali), genel vücut enerjisi ve kondisyonu (yorgunluk), başta androjenik hormonlar olmak üzere tüm vücut hormonları, Kardiyovasküler sistem ve bu sistem içerisindeki tüm yapıları etkileyen faktörler, pelvik ve santral sinir sisteminin ilgili nöronal bölümleri, penil doku yapısı…
Görüldüğü gibi sağlıklı bir ereksiyonun oluşabilmesi birçok faktöre bağlıdır ve bu etkenlerden bir veya birkaçında oluşan sorunlar karşımıza ereksiyon bozukluğu vakası oluşturarak çıkabilmektedir.
Biraz daha düşünüp hafızamızı zorlarsak birkaç patolojik etken daha belki eklenebilir. Ancak günlük pratiğimizde ereksiyon bozukluğuna neden olarak karşımıza çıkan en sık, dolayısıyla en önemli etken yaştır. Yaşımızın ilerlemesi penis sertleşme düzeyini birkaç farklı etkene bağlı olarak birkaç farklı mekanizma ile azaltır. Fiziksel, sosyal ve mental olarak sağlıklı bir erkekte penil ereksiyon sertliği 22-23 yaşlarında zirveye ulaşmaktadır.
Her çıkışın bir de inişi olduğu gibi, bu yaşlardan itibaren her geçen yıl, sertleşmemizde azalmaya yol açacaktır. Ancak bu sertleşme azalmasının, ereksiyon bozukluğu olarak ifade edilebilecek düzeye gelmesi daha ileri yaşlarda ortaya çıkabilmektedir. Ne kadar süre sonra ereksiyon bozukluğu boyutuna ulaşabileceği ise beslenme, alışkanlıklar, stresli ve hareketsiz yaşam tarzı gibi birçok faktörlere bağlı olarak, 25li yaşlarda bile ortaya çıkabilse de genellikle 35-45 yaşlar arasında sıklıkla kendini gösterebilmektedir. 50 ve 60’lı yaşlara doğru insidans tüm erkekleri kapsayacak kadar artmaktadır.
Sertleşme sorununa neden olan birçok sebep vardır ancak temelde 2 ana nedenden kaynaklanmaktadır.
Psikolojik sebeplerin en ana etmeni strestir. Cinsel bir sıkıntısı olan erkeğin yaşadığı kaygılar sertleşme sonuna neden olabilir. Ya da yaşadığı kaygılarda sebebiyet verebilir. Stres ve endişe sorunu yaşayan kişide erkek cinsel organ mekanizması sağlamdır. Fakat beyne gönderilen sinyaller etkilenerek sertleşme sorunu yaşanılabilir. Cinsel korkuları olan bir erkek başarısız olması durumunda bu problemi yaşayabilmektedir. Erkek başarılı bir cinsel birliktelik yaşayamadığı sürece de bu durum devam edebilir. Depresyona giren bir birey de psikolojik olarak bu sorunu yaşayabilmektedir.
Ancak bu sebepler içerisinde yaş ile beraber herkeste görülecek kadar yaygın olanı damarsal problem olan atheroscleros dur. 10’lu yaşlarda damarlarımızda ilk birikimler başlasa da, fonksiyonel değişiklik yaratması 30-35’li yaşları bulmaktadır. Yanlış beslenme ve sigaraya bağlı 20’li yaşlarda bile atheroscleros a bağlı sertleşme sorunu görülebilmektedir ancak 30lu yaşlardan başlayarak tüm erkeklerde mutlaka az ve ya çok performans azalmasına yol açar.60-65 yaşlarından sonra sistemik dejenerasyona bağlı olarak da atheroscleros yanı sıra başka hastalıklar da sertleşme sorununa katkıda bulunur. Bu yüzden 65 yaş sonrası sertleşme sorununa atheroscleros dışında bir neden daha olup olmadığı bir takım tahlillerle bakılmalıdır.
Sertleşme sorunu yaşayan kişilerde psikolojik ve fiziksel nedenler genellikle bir arada bulunur. Genellikle de psikolojik neden, fiziksel nedene başlı bir cinsel başarısızlık sonrası ortaya çıksa ve ya derinleşse de, nadir de olsa fiziksel nedenden bağımsız sadece psikolojik nedene bağlı gelişir. 25 yaş altı erkeklerde sertleşme sorununda sadece neden psikolojik olabilmektedir.
Hastalarda ortaya çıkan can sıkıcı bir durum olan sertleşme sorunu birçok erkekte yaşın ilerlemesi ile ortaya çıkar. Sadece yaş değil aynı zamanda başka etkenlerin bir sonucu olarak da sertleşme sorunları ile karşılaşıldığı görülmektedir. Çeşitli hastalıklar kullanılan ilaçlar çalışma koşulları ya da stres seviyesi gibi nedenlerden dolayı hastalarda sertleşme ortaya çıkar.
Sertleşme sorunu bir cinsel performans eksikliğidir ve yetersiz ereksiyon derecesini ve ereksiyonun sürdürülememesi yani erkek cinsel organının sertleşmemesidir. Sertleşme sorunu çok sık görülebilecek bir durumdur. Bu yüzden çoğu kişi “Sertleşme Sorunu Nasıl Anlaşılır?” sorusunu yöneltmektedir. 35 yaş üzeri hastalarda daha sık görülmektedir. Türkiye’de 35-65 arası yaş grubunun %69,2’sinde bu sorunun olduğu bilinmektedir.
Söz konusu sorunların tedavisi kadar tespiti de önemlidir. Hastalarda sertleşme sorunlarının tespiti aşamasında doktor gözetiminde hastanın özellikleri not alınarak tedavi sağlanır. Aynı zamanda hastada çeşitli testler uygulanarak hastalık seviyesi ölçülmüş olur. Bu testler kişinin cinsel birliktelik sıklığı ereksiyon olma sıklığı gibi bilgileri baz alarak kişinin durumu hakkında net bir fikir oluşturmaya imkan tanır.
Sorun yaşadığınızı fark etmenizle bu hastalıkta deneyimli bir doktora danışın.
Sertleşme sorunu yaşayan kişiler kliniğe tanılarıyla geldikleri için tanı araçları sorunun varlığı ve ya yokluğunu saptamak için yapılmamalıdır. Sorun vardır ve bu sorun olduğu için hasta kliniğe gelmiştir. Burada amaç gerekli durumlarda tanı testleri ile sorunun nedenini araştırmak olmalıdır.
25 yaş altı erkeklerde nedenin tamamen psikojenik mi, ya da beraberinde atherosclerosun da eşlik edip etmediği araştırması yapılmalıdır. Ayrıca anamnez sırasında başka ekstra bir nedeni işaret eden öykü varsa ,bu nedene de yönelik de tanı testleri yapılmalıdır.
60-65 yaşlarından sonra da yine tanı testleri kullanımı ile kişlerde atheroscleros yanı sıra sertleşme sorununa katkı sağlayan başka dejeneratif bir hastalığın varlığı araştırılmalıdır
Penil doppler 25 yaş altı ve 65 yaş üstü erkeklerde öncelikle yapılması gereken görüntüleme tetkiğidir. Bu testte tecrübeli bir radyolog tarafından yapılmalıdır.
Yine 25 yaş altı ve 65 yaş üstü hastalarda hormonal kan testlerinin de yapılması önem kazanmaktadır.
Sertleşme sorununun birçok olası yan etkisi vardır. Bu etkiler arasında hastaların bu sorunlar nedeni ile cinsel birleşme sıkıntıları yaşaması gelir. Aynı zamanda hastalarda ortaya çıkan sertleşme sorunları başka cinsel rahatsızlıklara da zemin hazırlar. Bu nedenle bu sorunların erken aşamada tedavi edilmesi beklentileri karşılayan bir nitelik taşır.
Yine eşler arasında tam bir uyum sağlanabilmesi için cinsel birliktelik aşamasının da kaliteli olması beklenir. Bu nedenle hastalarda sertleşme sorunlarının giderilmesi için eşler arasında psikolojik destek de gerekebilir. Sertleşme sorunlarının altında yatan nedenler tespit edilerek hastaların daha sağlıklı ve kalıcı olarak tedavi edilmesi mümkündür.
Yukarıda anlatıldığı gibi sertleşme sorunu bir yakınma, ereksiyon bozukluğu ise bu sorunun ilerleyerek artık eşik değerin altına inmesi durumudur. Yani sertleşme sorunu zaten kişinin fark ederek yardım almak ve cinsel performansı artırmak için muayenehaneye getiren bir şikayettir, kişi tanısıyla gelir. Ancak sertleşme sorununun derecesini belirlemek ve eşik değerlerin de altına düşüp ereksiyon bozukluğu boyutuna ulaşıp ulaşmadığı ile ilgili testler vardır. Bunlar içerisinde en yaygın olanları IIEF (international index of erectile function) ve penil doppler testleridir.
IIEF hastaya sorulan birtakım sorularla ereksiyon derecesi hakkında fikir sahibi olmayı sağlar. Deneyimli bir hekim hasta ile görüşmesi sırasında sorduğu sorular içerisinde bu sorulara yer vererek hastanın mevcut cinsel performansı hakkında bilgi sahibi olabilir.
Penil doppler testi ise hastaya yapılan PDE inhibitörü ve/ve ya prostoglandin analoğu bazı ilaçlar sonrası penil kan akım hızlarının ölçülmesidir. Cinsel stimülasyon gerekebilir. Verilen vazodilatör ajan miktarı ve işlem yapılan ortamın sakin ve güvenilir olması sensitiviteyi değiştirebilmektedir ancak spesivite oranı yüksektir.
Bu yüzden Sertleşme sorunu ile muayenehaneye gelen bir kişide tanıdan daha çok etyolojinin (nedenin) saptanması önemlidir. Çünkü etkili-doğru bir tedavi planı oluşturabilmek için, sertleşme sorununu oluşturan nedenlerin doğru saptanmasının önemi büyüktür.
Burada en önemli olan hastada atheroscleros (atar damar daralması) olup olmadığı durumudur. Çünkü bu oluşum bir hastalıktan daha çok 15-20’li yaşlardan başlayarak yaşın ilerlemesi ile ortaya çıkan doğal bir prosestir ve 65 yaş altı erkeklerde sertleşme sorununun en yaygın nedenidir. İkincil olarak da psikolojik nedenlerin ne kadar boyutta buna eşlik ettiğidir. Deneyimli bir hekim tarafından alınan dikkatli bir anamnez ile sorunun ana nedeninin atheroscleros olup olmadığı ve psikolojik etkenlerin ne ölçüde bir arada olduğu anlaşılabilir.
Hormonal, nöronal veya yapısal patolojiler 65 yaş altında sık değildir. Bu yüzden özellikle 65 yaş üstü hastalarda fizik muayene yanı sıra detaylı kan tahlilleri ve görüntüleme tetkiklerinin yapılması gerekebilir ve önemlidir.
Yukarıda anlatıldığı gibi 65 yaş altı erkeklerde sertleşme sorununun en sık nedeni atheroscleros (atar damar daralması) dır. Beraberinde çeşitli boyutlarda pskikolojik nedenler eşlik edebilir.
Şok Dalga tedavisi olarak bilinen ESWT(ekstracorporial Shock Wave Therapy) atheroscleros’a bağlı sertleşme sorununda tedavi planının temelini oluşturur. Özellikli bir ses dalga basıncı olan şok dalgaları doğru enerji düzeylerinde, yeterli sayıda seanslarla ve doğru anatomik bölgelere uygulanması ile tedavinin temel argumanını oluşturur. Penil arterlerdeki atherosclerotik plakların kırılmasını sağlar ve yeni collateral damarların yapılmasını indükler.
Kırılmış atherosclerotik plakların vücut tarafından açılması ve yeni yan damarların yine organizma tarafından oluşturulmasını desteklemek için çeşitli destekleyi tedaviler yapılmaktadır ve bu doku yenileyici tedaviler başarı oranını oldukça artırmaktadır. Penil Mezoterapi ve Penil Ozon Tedavileri bunların başındadır. Bir çeşit penil mezoterapi olan PShot tedavisi kliniğimizde sıkça yapılan uygulardan biridir.
Yine sistemik ve ya bölgesel yapılan geleneksel tıp uygulamalarından Akupunktur, Fitoterapi, Kupa ve Hirudoterapi tedavilerinin katkısı oldukça büyüktür.
Eczanelerde satılan ilaçlar sertleşme sorunu tedavi etmez. Sadece kullanıldığında birkaç saatliğine daralmış erkek cinsel organ atardamarlarının normalden daha fazla genişlemesine neden olarak fayda gösterir. Birçok sistemik yan etki ve riskleri bulunan bu kimyasallar aynı zamanda duyarsızlaşma da yapar. Yani bu ilaçları kullanan kişilerde zamanla normal bir uyaran ile sertleşme oluşamama durumu da ortaya çıkabilmektedir.
Tedavi, atherosclerosa bağlı azalan erkek cinsel organ perfüzyonunu kalıcı olarak artırmaya yönelik atheroscleros plaklarının açılması ve/ ve ya yeni yan damarların oluşmasının sağlanması yoluyla olmalıdır.
Sertleşme sorunu tedavisi aşamasında en sık kullanılan yöntemlerden birisi şok tedavisi yöntemidir. Özellikle ses dalgalarının kullanılması ile hastaların penisinde kalıcı bir sertleşme mümkün olur. Bunun yanında sertleşme tedavisinde yeni yöntemlerin dışında geleneksel yöntemler de tercih edilir. Aynı zamanda bazı hastalarda bitkisel çözümler bir aşamaya kadar hastanın tedavisinde başarılı sonuçlar verir.
Bunun yanında fitoterapi yöntemi, penil mezoterapi penil ozon tedavileri ile birlikte sertleşmenin önüne geçilmiş olur. Akupunktur tedavisi ise geleneksel bir tedavi yöntemi olup bunun yanında bardak yöntemi ile de hastaların etkin bir şekilde tedavi edilmesi mümkündür. Hastaların özelliklerine ve beklentilerine göre farklı yöntemler uygun fiyatlar ile sizlere sunulur. Günümüzde hastalarda en etkin tedavi bu şekilde yerine getirilmiş olur.
Üroloji Uzmanı Op. Dr. Yılmaz Salatan hocamızdan sağlığınızı Ertelemeyin, Teşhis ve Tedavi için bizi ulaşabilir ve randevu alabilirsiniz. Sertleşme problemi tedavisinde en güncel bilgi tedavi yöntemleri.
Tedavi seçeneği, bireyin sağlık durumuna, yaşına, nedenine ve kişisel tercihlere bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle, sertleşme sorunu yaşayan bir kişi, bir sağlık profesyoneli ile görüşmelidir.
Unutmayın ki sertleşme sorunu çoğu durumda tedavi edilebilir ve birçok erkek için yaşam kalitesini önemli ölçüde artırabilir.